Badem Hastalıkları ve Zararlılarla Mücadele

Badem Hastalıkları ve Zararlılarla Mücadele

Badem yetiştiriciliğinde ortaya çıkan hastalıkları ve zararlıları sizler için derledik.

Kahverengi Çiçek Yanıklığı

Bu hastalık, badem çeşitleri arasında özellikle Nonpareil, Price, Carmel ve Thompson çeşitlerinde görülebilmektedir. Hastalık etmeni fungus olup belirtisi çiçek açımından 31 sonradır. Stamen ve pistilde yanıklar ve dökülmeler görülebilir. Bu hastalıkla mücadele için çiçek açımından sonra 2 kez fungusid uygulaması (benomyl) gerekmektedir.

Bakteriyel Kanser ve Zamklanma

Meyve yetiştiriciliği yapılan birçok ülkede, sert çekirdekli meyve ağaçlarının en önemli hastalıklarından biridir.

Bu bakteriler enfekteli göz, yaprak ve aktif kanserlerde; bunlara ilave olarak enfekteli veya sağlıklı ağaçların dal ve gözlerinde epifit olarak kışlar. Ayrıca yabancı otlar ve konukçu olmayan bitkilerde de epifit olarak kışı geçirdiği belirlenmiştir. Bakteriler, dallara enfekteli göz diplerinden, budama yaralarından, yaprak izlerinden ve herhangi bir nedenle açılmış çeşitli yaralardan girer. Kanserler, kış sonu erken ilkbaharda belirginleşir. İlkbaharda, kanserlerin çevresinde ve dallar üzerinde, sızıntı şeklinde aşağıya doğru zamk salgısı gözlenebilir.

Yaygın olarak durgun gözlerde yanıklıklar oluşur. Hasta gözler kesildiğinde kahverengi olduğu gözlenir. Ayrıca çiçek ve yaprak tomurcukları da hastalıktan etkilenebilir. Ağır enfeksiyona uğramış ağaçlarda çiçek sayısı çok düşüktür. Yapraklarda saçma deliği görünümü ortaya çıkar. Meyvelerde ise 2–3 mm derinliğinde koyu kahverengi çökük lekeler oluşabilir. Lekelerin içinde zamk salgısı görülebilir.

Kültürel önlemler:

Meyve üretiminde yalnızca sağlıklı anaç ve kalemler kullanılmalıdır. Bahçe tesis edilirken tümüyle sağlıklı fidan dikilmelidir. Hastalığa duyarlı çeşitler, mutlaka hastalığa dayanıklı olan anaçlara aşılanarak üretimde kullanılmalıdır. Enfekteli kısımlar kesilerek bahçeden uzaklaştırılmalıdır.

Kimyasal mücadele: Sonbaharda yapraklar dökülmeye başladığı zaman %1 dozunda; ilkbaharda ise gözler uyanmak üzere iken %0,6 dozunda bordo bulamacı ile ilaçlama yapılmalıdır.

Klok (Taphrina deformans)

Bu hastalık genel olarak yaprak kıvırcıklığı, et lekesi ve klok olarak adlandırılmaktadır. 

Kontrolü: Güzler patlamadan 2-3 hafta önce % 1-1.5’luk Bordo bulamacı veya %0.4 dozunda hazır bakırlı preparatlarla yapılan tek ilaçlama %91-98 başarı sağlar.

Yaprak Delen (Coryneum beijerinekli Oud.)

Kontrolü: 1. uygulama sonbaharda yapraklar döküldükten sonra %2’lik bordo bulamacı, II. Uygulama ilkbaharda çiçek tomurcukları kabarınca %1’lik bordo bulamacı, III. Uygulama taç yapraklar %70-80 döküldüğünde %1’lik bordo bulamacı, %0,4’lük bakır oksit veya %0.3’lük zinep ile yapılır. IV. İlaçlama meyveler yaklaşık nohut büyüklüğünü alınınca III. İlaçlamadaki bakırlı veya zinepli ilaçlarla yapılır.

Et Leke Hastalığı (Polystigma ochraceum (Wahl.)Sacc.)

Erik ve badem yetiştirilen bölgelerde görülür. Hastalığa bu ismin verilişi yapraklarda et renginde lekelerin meydana gelmesinden dolayıdır. Yaprakların üzerinde yuvarlak, 3 cm büyüklüğünde lekeler gelişir. Bunlar başlangıçta sarı, daha sonra parlak kırmızı renge dönerler. Bu lekeler yaprağa oranla daha kabarık ve kalındır.

Çok hasta yapraklar erken dökülürler. Bir parazit fungus olan etmen dökülmüş yaprakların üzerinde ilkbaharda genç yaprakları infekte eden ascosporlar oluşturur. Yaz sporları çok sayıda kırmızı yaprak kabarıklığının altında bulunan küre şeklindeki bir kılıf içinde meydana gelir ve yalnız yağmur damlalarıyla yayılırlar.

Kontrolü: Hastalıklı yapraklar toplanıp yok edilmelidir. Kimyasal kontrolde 1. ilaçlama çiçek taç yaprakları döküldükten sonra, II. İlaçlama birinci ilaçlamadan 2 hafta sonra yapılmalıdır. İlaçlamalarda organik fungisitler kullanılır.

Külleme (Sphaerotheca pannosa (Walt.)Lev.):

Kontrolü: Küllemeye karşı en iyi kimyasal savaş %0.4 oranında ıslanabilir kükürt ile yapılır. I. İlaçlama çiçek tomurcukları açılmak üzereyken, II. İlaçlama meyveler zeytin tanesi büyüklüğündeyken, III. İlaçlama II. İlaçlamadan 10-15 gün sonra yapılır. Fakat yalnızca ilaçlama ile bırakmayıp, hastalıklı sürgünler budanmalı, hastalıklı yapraklar toplanıp yok edilmelidir.

ZARARLILAR

Badem iç kurdu (Eurytoma amygdali):

Diğer badem zararlıları içerisinde gerek yayılışı gerekse zarar oranının yüksek olmasıyla en önemli tür durumundadır.

Morfoloji: Yumurtalar gayet küçük oval yapılı ve süt beyazı renginde olup biri kısa, diğeri uzun olan iki uzantıya sahiptirler. Larvaları beyaz renkli ve bacaksızdır. Boyları normal duruşlarında (kıvrık) 4–5 mm, açılmış olarak 7– 8 mm dir. Üzerleri vücut renginde seyrek kıllarla kaplıdır. Olgun larva beyaz renkte, bacaksız hafif kıvrıktır; boyu 6.0- 8.0 mm kadardır. Pupa başlangıçta beyaz renktedir. Zamanla kirli sarı bir renk alır, renk gitgide koyulaşır ve siyah olana kadar devam eder. Ergini siyah renkli bir arıcık olup, dış görünüşü ile tamamen kanatlı bir karıncayı andırır. Ön kanatlar hemen hemen üçgen şeklinde, saydam, renksiz, petrol parıltılı ve ortası hafif kahverengimsidir. Arka kanatlar böbrek şeklindedir. Dişileri erkeklere göre iri vücutlu olup karın nihayetinde belirgin bir yumurta koyma borusu taşırlar. Siyah renkte, sadece femur ve tibialarının uçları ile tarsi sarı renkte; kanatlar saydam ve madeni pırıltılı, başta integument nokta şeklinde çukurcuklar içerir, antenler 10 segmentli; abdomen erkekte yumurta şeklinde, dişide uca doğru sivrileşir, ovipozitör (yumurta koyma borusu) iyice belirgin, dişi 7-7.5; erkek 5.5–6 mm boyundadır. Biyolojisi: Dişi yumurtalarını her meyveye bir tane olmak üzere kabuk altına yerleştirir. Bir dişi 80 kadar yumurta yapar. Yumurtalar 3-4 haftada açılır, çıkan larvalar 12 gün içinde meyvede beslenir ve çekirdek evini tamamen tahrip eder. Kurtlu meyveler renk değiştirir, sararır sağlamlara oranla daha erken kurur. Sonbahar ve kış aylarında genelde, ağaçta kalan bu meyvelerin yüzeyi siyahlaşır. Badem iç kurdu kışı ağaç üzerinde kalmış ya da yere dökülmüş badem meyvesi içinde olgun larva döneminde geçirir ve meyve içinde pupa olur. Larvalar ilkbaharda pupa olur, birkaç hafta sonra da erginler yaklaşık 2 mm çapında bir delikten dışarı çıkarlar. Doğada ilk erginlerin görünme zamanları Nisan ayı ortalarından Haziranın ilk haftasına kadar değişiklik gösterir. Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da Mayıs başından itibaren başlamakta olup, daha sıcak bölgelerde çıkış biraz daha erken (Nisan) olmaktadır. Larvalar olgun hale geldikten sonra, ertesi ilkbahara, bazen de daha sonraki ilkbahara kadar kuru meyvelerde bekleyebilirler.

Konakçıları: Ana konakçı badem olsa da erik ve kayısı ağaçlarında da bulunurlar.

Zararı: Ergini, yumurtasını meyvenin içine koyarken, meyve üzerinde çok küçük yara izi oluşturmaktadır. Ancak meyve gelişimiyle birlikte bu iz koynolur. Asıl önemli zararı larvalar yapar. Larva saldırısına uğramış bademler sağlamlardan daha çabuk kuruyarak renk değiştirir. Üst kabuktaki açık yeşil renk kaybolur. Kış aylarında ise üst kabuk rengi tamamen esmerleşir. Beslenme ilerledikçe zamanla iç kısmını tamamen yiyerek boşaltırlar ve sadece meyve içinin kabuğu kalır. Erginin çıkış yaptığı meyvelerin kabuk kısmında yaklaşık 2 mm çapında çıkış deliği görülür. En fazla badem üretimi yapan ülkeler sırasıyla ABD, İspanya, İran, Fas, Suriye, İtalya, Yunanistan ve Türkiye’dir. Badem iç kurdu bu ülkelerde üretimi düşürüp ekonomik kayba sebep olan en önemli badem zararlısıdır. Türkiye'de badem ağaçlarında %40 oranında bulunurlar.

Düşmanları: Larva parazitoitleri: Adontomerus amygdali (Torymidae; Hymenoptera) Aprostocetus bucculentus (Eulophidae; Hymenoptera)

Avcıları: Chrysoperla carnae (Chrysopidae; Neuroptera) Coccinella semptempunctata (Coccinellidae; Coleoptera) Scymnus pallipediformis (Coccinellidae; Coleoptera) Propylaea quatuordecimpunctata (Coccinellidae; Coleoptera) Oenopia (Synharmania) conglobata (Coccinellidae; Coleoptera) Syrphus spp. (Syrphidae; Diptera) Orius spp. (Anthocoridae; Heteroptera) Nabis spp. (Nabidae; Heteroptera)

Mücadele Yöntemleri

Kültürel önlemler: Badem ağaçlarında çeşitlere göre meyvenin kurtlanma oranında farklılıklar olduğu bilinmektedir. Eğer bu kurtlanmayan çeşitler pomolojik özellikleri uygunsa, yeni tesis edilecek bademliklerde bu çeşitler tercih edilmelidir. (Türkiye'de en çok kurtlanan badem çeşitleri: Nonpareil ve Picantily) Mekanik mücadele: Badem içkurdu ile bulaşık tüm bahçelerde hasat sırasında veya kış aylarında ağaçlar üzerindeki ve yere dökülen kurtlu bademleri toplayarak yakmak veya çok derin şekilde toprağa gömmek zararlıya karşı en etkin mücadele yöntemidir.

Kimyasal mücadele: Kullanılacak ilaçlar ve dozları hakkında en yakın il veya ilçe müdürlüklerine başvurulmalıdır.

Badem Göz Kurdu (Anthonomus amygdali L.)

Tanımı ve Yaşayışı: Badem göz kurdu erginleri 3,0–4,2 mm boyunda kahve renklidir. Üst kanatlar erkek bireylerde gri, dişilerde sarı renkli üç çizgi ile desenlenmiştir. Yumurtaları oval, süt beyaz renkte, 0,5-0,8 mm. boylarında olgun larvalar az çok silindir şekilli,4,8 -5,5 mm. boyunda ve beyaz renkli olup, baş kapsülleri kırmızımsı parlak kahverengidir. Erginler kışı ağaç kabukları, taş, ölü yaprak altları veya toprağın yarık ve çatlaklarında geçirir. Günlük ortalama sıcaklık 7–8 C Maksimum sıcaklık 10–11 C ‘yi bulduğunda erginler kışlakları terk eder. Şubat ayı ortasından mart ayı sonuna kadar olan bu zamanda beslenme ve uçuş bakımından aktiflik göstererek, tomurcuk filiz ve sürgünlerle beslenirler. Çiftleşerek yumurtalarını henüz tozlaşmakta olan çiçek tomurcukları içine bırakırlar. Bir dişi ömrü boyunca ortalama 25 yumurta bırakır. Larvalar 2–4 haftada gelişerek aynı çiçek evinde pupa olur. Genellikle mayıs ayı içinde pupa dönemi biter; çıkan erginler yaprak ve sürgünlerle kısa süre beslenerek yaz ortasına doğru kışlık yerlere çekilirler. Larvalar bütün kış süresince tomurcukları yiyerek beslenir. Bahar aylarında önce pupa sonra ergin olurlar. Yılda bir döl verirler. Konukçu: Elma, armut, ahlat, badem, kestane, ayva, ceviz, gül, çitlembik…

Zararları: Meyve göz kurtlarının larvaları çiçek tomurcukları içinde gelişip beslendikleri için zarar gören çiçek açılamaz, meyve bağlamaz. Bu tip çiçekler kahverengileşir ve kuruyup kalır. Bakımsız bahçelerde yoğunluk kazanır. %60 oranında çiçeklerde zararı bilinmektedir. Erginler çiçekler dışında taze yaprak, filiz ve sürgünlerle de beslenir.

Mücadele Yöntemleri

Mekanik Mücadele: Gözlerin patlamasından itibaren çiçek tomurcukları görülünceye dek, ağaçların altına çarşaf serip dalları sallayarak düşen erginler ve ergin çıkışından önce zarar görmüş çiçekler toplanıp imha edilmelidir. Kışın ve budama sırasında yapılacak dal kontrollerinde zarar görmüş gözlerin bulunduğu dallar kesilerek ayıklanmalıdır.

Kahverengi Koşnil (Parthenolecanium corni) Tanımı ve Yaşayışı: Ergin dişinin kabuğu yarım küre şeklindedir. Rengi başlangıçta koyu kahverengi olup üzerinde siyah ve sarı bantlar bulunur. Haziran başında yumurtadan çıkmaya başlayan hareketli larvalar ağaçların taze yapraklarına geçer ve özellikle yaprakların alt yüzlerine damarlar boyunca yerleşir.

Zarar Şekli: Kahverengi koşnilin larvaları yaprak, dal ve  sürgünlerde, dişileri de dal ve sürgünlerde bitki özsuyunu emmek suretiyle zarar yaparlar. Salgıladıkları ballı maddeler üzerinde saprofit mantarların gelişmesi sonucu “karaballık” denilen zarara neden olurlar. Sürgün ve dallar gelişemez, yapraklar zamanından önce dökülür, sonunda ağaçlar zayıf kalır, meyve verimi ve kalitesi düşür.

Mücadele Yöntemleri Kültürel Önlemler: Kahverengi koşnil ile yoğun bulaşık dal ve sürgünler, budama sırasında kesilerek bahçedenuzaklaştırılmalıdır.

Kimyasal Mücadele: Mayıs ve Haziran aylarında yapılacak kontrollerde 10cm uzunluktaki bir dalda, altında yumurta bulunan en az 3 adet dişi koşnil görülmesi halinde o bahçenin ilaçlanması gerekir. Bu zararlının mücadelesi, hareketli larva ile 1. ve 2. dönem larva dönemlerinde yapılmalıdır. Yaz ilaçlaması için en uygun zaman, yumurtaların tamamının veya tamamına yakın bir kısmının açıldığı devredir. Bu devre Orta Anadolu Bölgesinde haziran sonu temmuz başına rastlar. Kış ilaçlaması yapılan bahçelerde ve elma iç kurduna karşı düzenli ilaçlama yapılan bahçelerde, bu zararlıya karşı ilaçlı mücadele yapmaya gerek yoktur.

Yazıcı Böcekler

Meyve Yazıcıböceği (Scolytus Rugulosus) Badem Yazıcıböceği (S. Amygdali) Tanımı ve Yaşayışı: Meyve yazıcı böceği erginleri, koyu esmer veya siyah renklidir. Zararlı, ağaç kabuklarının altında açmış oldukları galerilerde, çoğunlukla son dönem larva olarak kışı geçirir. Badem yazıcı böceği erginleri koyu kırmızımsı kahve renktedir.

Zarar Şekli: Ağaçların odun ve kabuk kısımlarında türlere özgü galeriler açarlar. İlk galeriye bırakılan yumurtadan çıkan larvalar, bu ana galeriye dik açıda ikincil galerileri oluştururlar. Erginler ağaçların göz diplerinden girerek bu gözlerin kurumasına neden olur. Yazıcı böcek saldırısına uğramış bir dalın kabuğu kaldırıldığında, 2-3 cm boyunda kısa bir ana galeri ve içi odun tozu ile dolu 10-20 cm uzunluğunda birçok galerinin varlığı görülür. Bakımsız ve zayıf ağaçlara saldırdıkları gibi, bunların da yine daima zayıf dallarını tercih ederler. Beslenme düzeni bozulan dalcıklar kurur. Bazı durumlarda sağlıklı ağaçlara da saldırırlar. Sonraki yıllarda meyve verimi düşer. Saldırdıkları ağaçları 2-3 yıl içinde kuruturlar

Mücadele Yöntemleri

Kültürel Önlemler: Bu uygulamalar, en etkili mücadele yöntemidir. Daha çok zayıf ağaçları tercih eden bir zararlı olduğundan ağaçların budama, gübreleme, sulama ve toprak işlemesi ile kuvvetli tutulması gereklidir.

Mekanik Mücadele: Budama artıkları bahçeden en az 2 km uzaklaştırılmalıdır. Bu artıklar yakacak olarak kullanılacaksa bir yere yığılmalı, bu yığınlara çoğalmak üzere gelen böceklerin talaş çıkardıkları görüldüğünde dal yığınları ilaçlanmalıdır. Nisan, haziran ve eylül aylarında olmak üzere yılda üç kez ağaçlara taze veya solmuş dallar tuzak olarak asılmalı, parazit çıkışı olduktan sonra bu tuzak dallarda talaş çıkmaya başlar başlamaz, hepsi toplanıp yakılarak imha edilmelidir. Aynı şekilde, bulaşık dallar bahçeden uzaklaştırılmalı, özellikle fidanlıklarda yerde kuru dal bırakılmamalıdır.

Kimyasal Mücadele: İlkbaharda nisan-mayıs aylarında yapılacak gözlemlerle kurumuş dallarda ergin çıkışları görülür görülmez birinci ilaçlama ve ilacın etki süresi dikkate alınarak ikinci ilaçlama yapılır. İkinci döle karşı yine aynı şekilde temmuz, ağustos aylarında yapılacak gözlemler sonucu ergin çıkışları görülür görülmez birinci ve ilacın etki süresi dikkate alınarak ikinci ilaçlama yapılır.

Meyve Ağacı Dipkurtları (Capnodis spp.)

Tanımı ve Yaşayışı: Erginleri siyah veya bronz renkte, tür özelliklerine göre gri veya beyaz noktalı zemin üzerinde siyah, çeşitli kabarık desenlidir. Kanatlarının üzeri çeşitli şekilde beyaz çukurcuklarla desenlidir. Erginlerine çoğunlukla gövde ve kök boğazında rastlanır. Yaklaşıldığında ağacın veya dalın ekseni etrafında dönerek saklanmaya çalışır, yakalanacağı anda bacaklarını vücut altına çekerek kendini toprağa atarak ve ölü taklidi yapar, kuru yapraklar ve otlar arasında hareketsiz olarak gizlenir.

Zarar Şekli: Erginler, konukçusu oldukları bitkilerin yapraklarını çok ender olarak ve az miktarda yer, fakat genç sürgünleri, aşı gözlerini, yaprak saplarını (özellikle özsuyu düzeni bozulmuş ağaçlarda) oburca yiyerek tahrip eder ve büyük zarar verir. Genç larva daima toprak yüzeyinden aşağıda, kök kabuğunun altında bulunur ve kambiyum tabakasını kemirir. Larva kök kabuğu altında galeriler açar, bitkinin beslenmesine engel olur, galerilerin içi pislik ve talaş ile doludur. Herhangi bir nedenle susuzluk çeken, bakımsız, strese girmiş meyve ağaçlarında ve kavaklara büyük ölçüde zarar verir. Ağaçlarda önce büyüme durur, sonra larva sayısının çoğalması ile gittikçe artan bir zayıflık ve sonunda ölüm görülür. Fidanlar çok çabuk, diğer ağaçlar ise 2-5 sene içinde kururlar.

Mücadele Yöntemleri

Kültürel Önlemler: Ağaç altlarında erginlerin kolayca saklanabileceği yüksek boylu ot, çalı vs. bulundurulmamalıdır. Su ve gübrelemeye dikkat edilerek ağaçlar kuvvetli bulundurulmalıdır. Kabuklubit problemi yoksa, ağaçların gövdesine kireç badanası yapmak, yumurta konmasını güçleştireceğinden faydalıdır. Kabuklubit problemi varsa kireç badanası yapılmamalıdır

Mekanik Mücadele: Sabahın erken saatlerinde ve akşam üzeri gövde ve kökboğazında kolayca toplanabilecek erginler yok edilmelidir. Ergin zararı nedeniyle, ağaç dibine dökülmüş olan sap dibi yenik yaprakların bulunduğu fidanlar, hızla sarsılarak yere düşürülen erginler öldürülmelidir. Kimyasal Mücadele: Kimyasal mücadeleye karar vermek için ağaçta zarar ve zararlının görülmüş olması gerekir.

Bu nedenle; ağaçlarda mayısın ilk haftasından başlayarak ergin çıkışı gözlenmelidir. Ağaç altlarında sap dibinden yenmiş taze yaprakların bulunması, aşı gözlerinin veya taze sürgünlerin kemirilmiş olması, zararlının varlığını gösterir. Böyle ağaçlarda ergin görüldüğünde veya bu ağaçların kökboğazları açılarak incelendiğinde larvalara rastlanırsa mücadelesine karar verilir. Kimyasal mücadele haziran, temmuz ve ağustos aylarında, zararlının yumurtalarını kök boğazı civarında toprağa koyduğu dönemde, her 15 günde bir yapılmalıdır

Tomurcuk Tırtılları Yaprak yeşil tırtılı (Hedya nubiferana) Kırmızı tomurcuk tırtılı (Spilonota ocellana) Küçük tomurcuk güvesi (Recurvaria nanella)

Tanımı ve Yaşayışı: Yaprak yeşil tırtılı ön kanatların dipten mavimsi, siyah ve gümüşi kahverengi; uç kısmı ise beyaz renkli olup, kenarlarında açık kahverenkli lekeler vardır. Larva Baş, göğüs, anal plakalar ve göğüs bacakları parlak siyah renklidir. Sırt kısmında boyuna uzanan koyu yeşil renkli bir şerit, vücut halkaları üzerinde de siyah renkli kabarcıklar vardır. Kırmızı tomurcuk tırtılı Kanat ucunun iç ve dış köşelerine yakın birer koyu renkli leke vardır. Larva koyu kahverengi-kırmızı olup, baş ve göğüs plakası parlak siyahtır. Küçük tomurcuk güvesi ön kanatlar kirli gri ve siyah pullarla örtülüdür. Olgun larvanın rengi kırmızı-kahverengidir. Kışı, dalların çatallanan yerlerindeki kabuk çatlakları ve buralarda biriken kuru yapraklar altında, tomurcuk dipleri ve pulları arasında, sık dokulu grimsi beyaz kokon içinde, değişik dönemlerde larva halinde geçirirler.

Zarar Şekli: Tomurcuk tırtılları üç değişik şekilde zarar yapar. Birincisi ve en önemlisi tomurcuk ve çiçeklerde yaptıkları zarardır. Bunlar ilkbaharda günlük ortalama sıcaklığın birkaç gün üst üste 6°C üzerinde seyrettiği günlerde, kışlaklarını terk ederek kabarmakta olan tomurcukları yandan delerek içine girer ve burada beslenirler. Genellikle meyve tomurcuklarını tercih ederler. Zarar gören tomurcuklar, giriş deliği etrafındaki larvanın pisliklerinden ve hafif ağ ile örtülü oluşları ile kolayca tanınır. Bu zarar çiçek dönemi sonuna kadar devam eder. İkinci zararı, birkaç yaprağı ağ ile tutturarak yapraklar arasında beslenmesi şeklinde olur. Üçüncü zararı ise, yumurtadan yeni çıkan yaz larvaları yapar. Bunlar yaprağın alt epidermisini delerek parankima dokusu ile beslenirler.

Mücadele Yöntemleri

Kimyasal Mücadele: İlaçlama, yumuşak çekirdekli meyve ağaçlarında çiçek tomurcuklarının görülmesi döneminde, en geç pembe çiçek tomurcuğu döneminde ve sert çekirdekli meyve ağaçlarında tomurcuk patlama döneminde bir defa yapılır. Bu dönemde her 10 dekar için temsili olarak seçilecek 5 ağacın değişik yönlerinden 20 (toplam 100) tomurcukta veya bukette gözlem ve sayımlar yapılarak 10-15 larva bulunduğunda mücadeleye karar verilir.

Bakla Zınnı (Tropinota (Epicometis) hirta) Böceği

Tanımı ve Yaşayışı: Baklazınnı erginleri, yaklaşık 10mm boyda ve siyah mat renklidir. Vücudunun üzeri sık ve oldukça uzun sarı tüylerle kaplıdır. Kın kanatların üzerinde beyaz lekeler bulunur. Kışılarva ve ergin döneminde toprakta geçirir. İlkbaharda, meyve ağaçlarının ve diğer bitkilerin çiçek açtıkları zaman çıkan erginler, daha çok çiçeklerle beslenirler.

Zarar Şekli: Erginler, meyve ağaçları ve diğer bitkilerin çiçeklerinin dişi ve erkek organlarını, genç yaprakları, tomurcuk ve meyveleri yiyerek zarar verirler. Bu yüzden ağaçlarda meyve tutumu olmaz.

Mücadele Yöntemleri

Kültürel Önlemler: Ağaçların çiçekli olduğu dönemde yapılacak kimyasal mücadele, döllenmeyi sağlayan balarısı ve diğer böceklere zararlı olduğu için, Baklazınnı mücadelesinde kültürel önlemler çok önemlidir. Toprak işlemesi ile toprakta bulunan yumurta, larva ve erginlerin zarar görmesi ve böylece zararlı popülasyonunun düşmesi sağlanmalıdır.

Mekanik Mücadele: Baklazınnı erginleri, günün güneşli saatlerinde çok hareketlidir. Bu nedenle, erginlerin az hareketli oldukları sabahın erken saatlerinde, ağaçların altına çarşaflar serilmeli ve ağaçlar kuvvetlice silkelenerek, ergin böceklerin çarşafın üzerine düşmesi sağlanmalı ve düşen böcekler toplanarak öldürülmelidir.

Biyoteknik Mücadele: Ağaçların altına mavi renkli leğenler yerleştirilir ve bu kaplar yarıya kadar su ile doldurulur. Ergin böcekler, mavi renge yönelerek, kapların içindeki suya düşer. Düşen böcekler, toplanarak imha edilir.

Kimyasal Mücadele: Bu zararlı ile mücadelede, çok zorunlu olmadıkça kimyasal mücadele tavsiye edilmemektedir. Popülasyonun çok yüksek olduğu bahçelerde, bir miktar arı kaybı da göze alınarak, uygun bir ilaç kullanılarak kimyasal mücadele yapılabilir. Mücadeleye karar verebilmek için, Baklazınnı erginlerinin ve zararının görülmesi gerekir. Bu nedenle, ağaçların pembe tomurcuklarının görüldüğü zamandan itibaren, erginlerin çıkışı gözlenmelidir. Ergin böcekler topraktan çıkıp, çiçeklerle beslenmeye başladığı zaman bir ilaçlama yapılmalıdır.

 

whatsapp Tıkla İletişime Geç - +90 (542) 119 99 82